Gelişmiş Batı ülkelerinde emekliler, aldıkları maaş ile hayatlarının son yıllarını huzur içinde geçirirler.
Sinema, tiyatro, konser, müze, hobi, spor, hafta sonları dışarıda bir akşam yemeği vb. gibi sosyal etkinliklere rahatlıkla bütçe ayırabilirlerken, her yıl yabancı bir ülkede bile düzenli tatil de yapabilirler.
Bizdeki emeklilerde Donlarına kadar soyulurlar. Mezarlarına çıplak ve sürünerek giderler maşında bir kartal bekler öldüğünde leşini kapmamak için. Emekli cesedini leş yiyicilere kaptırmadan toprağa saklanma uğraşındadır. İşte tam bu sırada sırtından kefeni leş yiyici tarafından çalınır…
Emeklilerin Çilesi Bitmiyor / Sıra Kefenlerinde!
Gelişmiş Batı ülkelerinde
emekliler, aldıkları maaş ile hayatlarının son yıllarını huzur içinde
geçirirler. Sinema, tiyatro, konser, müze, hobi, spor, hafta sonları dışarıda
bir akşam yemeği vb. gibi sosyal etkinliklere rahatlıkla bütçe
ayırabilirlerken, her yıl yabancı bir ülkede bile düzenli tatil de
yapabilirler.
Bizdeki emekliler bu gün yıl 2013
22 mayıs aldıkları emekli maaşı ortalama 670 / 800 tl arası, bu maaş bir ev
kirası üstüne birde hastane parası ve ilaç katkı payını da koyarsak Elektirik
su_Hapı yuttuk doğrusu!
Emekli maaşından geriye üç ekmek
parası ya kalır ya kalmaz
Ülkemizdeki emeklilerin durumu içler acısıdır.
Ülkemizdeki emeklilerin durumu içler acısıdır.
Bırakın yurtdışında bir tatili, en
temel insani ihtiyaçlarını bile varsa çocuklarının desteği ile
karşılarlar ve de borç harç içinde ay sonunu zor getirirler. İşte bu
yüzden ülkemizdeki emeklilerin çoğu maalesef ek bir iş yapmak zorundadır.
AKP iktidarı öncesinde bir emekli
bakkal dükkanı, kırtasiyeci, kitapçı, manifaturacı, tamirci vb. gibi küçük bir
işyeri açıp vergi mükellefi olduğunda, yıllık emekli geliri tahakkuk eden
vergiden düşürülür, kalanı da vergi olarak alınır, emekliye ekonomik bir
rahatlama imkanı verilirdi.
Ancak emekliye sağlanan bu imkan, AKP
Emeklinin Kefenişne göz koyunca yıllar önce kaldırıldı.
Günümüzde ise emekli, evinde oturup kaderine razı olursa ya da herhangi bir işte çalışmayıp suya sabuna dokunmadan ölümü beklerse. Onun için bir sorun yok o aç ve sefalet içinde ölümü bekleyerek yaşayabilir..
Günümüzde ise emekli, evinde oturup kaderine razı olursa ya da herhangi bir işte çalışmayıp suya sabuna dokunmadan ölümü beklerse. Onun için bir sorun yok o aç ve sefalet içinde ölümü bekleyerek yaşayabilir..
Ama ben sefalat içinde
yaşamaktansa gider bir işyerinde ücretli olarak çalışırsa sorun başlıyor.
Öncelikle çalıştığı iş yeri destek pirimini ödememek için kayıt dışı çalışmak
zorunda kalacak. Kayıt dışı çalıştığı anlaşılırsa işverene değil işçiden destek
pirimi tahsil edilecek. İşverenler emekli çalıştırıp birde SGK ya % 30 Destek
pirimi ödemek istemiyor. Sgk da işçiyi suçlu buluyor.
Devlet öyle diyor Ya açlıktan
sürünerek öleceksin yada benim avantamı vereceksin. Alınan bu destek pirimi
Emeklinin hiçbir işine yaramıyor. Amaç Emeklinin kefenini elinden almak…
Yada bir işe girmeyip çorap
çamasşır vs şyler satmaya kalktığında. Birde
Herhangi bir şirkete % 1 ile hissedar olsa ya
da kendine küçük bir ticarethane açsa işte o zaman emeklinin çilesi yeniden
başlar...
Kefensiz kalacak Ölümüz Bizim
İsminin başında ADALET (!) yazılı olan iktidar partisi, 2003 yılında basit usulde vergi mükellefi olan emeklilerin maaşlarından “Sosyal Güvenlik Destek Primi” adı altında % 15 oranında kesinti yapılmasına karar verdi ve konu Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulanmaya başladı. 2006 yılında ise bu oran % 30’a yükseltildi ancak Anayasa Mahkemesi bu miktarı yüksek bularak iptal etti. Şimdi buradan soruyorum, Resmi Gazete’de yayınlanan bu uygulamadan kaç emeklinin haberi oldu? Her emekli evine Resmi Gazete mi alıyor? 2003 yılından itibaren işyeri açan emekliler vergi mükellefi olurlarken ilgili daireler niçin bunları uyarmadı?
Bilindiği gibi, kanunla kurulu
sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığı almakta iken 5510 sayılı Kanun’un 4/a
kapsamında sigortalı bir işte çalışanlardan, aldıkları ücretleri üzerinden % 30 oranında, kendi nam ve hesabına bağımsız olarak
çalışan veya Anonim Şirket, (Yönetim
Kurulu üyeleri ve 01.10.2008 önce sigortalı olan Kurucu ortakları ) Limited
Şirket ve Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket ortakları olanlardan,
aldıkları emekli aylıklarından
% 15’ı oranında Sosyal
Güvenlik Destek Primi kesilmektedir.
Ancak,
çalışan emeklilerden Sosyal Güvenlik Destek Primi adı
altında kesilen bu primin, iş kazası ve meslek hastalığı hali hariç, hiçbir
maddi yararı bulunmamakta ve geleceğe ait bir faydası veya avantajı da
olmayacaktır. Bu bakımdan, emekli iken çalıştığı
için aylıklarından ve ücretlerinden kesilen Sosyal
Güvenlik Destek Primi, bir nevi “Emekliyi Cezalandırma
Primi” niteliğindedir. Oysa
ki, yapılması gereken şey, çalışan ve üreten emeklileri
cezalandırmak değil, bilakis maddi yönden taltif ederek,
çalışmaya ve üretmeye teşvik etmektir.
- Kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarından malullük veya
emekli aylığı almakta
iken kanuna tabi bir işyerinde
hizmet akdine istinaden yeniden çalışmaya başlayan ve Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi
olanlar, bu çalışmalar sebebiyle hastalık ve analık sigortası hükümlerinden
yararlanamazlar. Yani, hastalanmaları
veya kadın işçinin doğum yapması nedeniyle istirahatlı/raporlu oldukları günlere ait istirahat parası (geçici iş
göremezlik ödeneği) alamazlar,
2- Sosyal
Güvenlik Destek Primi ödenmiş süreler, sigortalılık süresinden sayılmaz,
3- Bu
çalışma süreleri için 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına tabi olarak geçen
hizmetlerin birleştirilmesi
hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz,
4- Sosyal Güvenlik Destek Primine
tabi olarak yapılan hizmetler için ödenen bu primlerin
toptan ödemesi yapılmaz, yani
geri verilmez.
Peki %
15 ve % 7.5 oranlarında alınan bu primler ne için alınmaktadır? SGDP adı
altında
alınan bu primler, sadece ve
sadece, çalışırken meydana
gelecek iş kazası veya meslek hastalığı haklarından yararlanmak için alınmaktadır.
Madem ki, alınan SGDP iş kazası veya meslek hastalığı haklarından yararlanmak için
alınan bir primdir, o halde
5510 sayılı Kanunun 81.
maddesinde iş kazası ve meslek
hastalığı bakımından gösterdiği tehlike ağırlığına göre belirlenen % 1 ila %
6,5 oranların alınması gerekir.
Vurguni
Askari ücretli Emeklilerin Başında leşini kapmak
için/ leş yiyiciler dolanıyor.
Emekliyim ve 2003 eylül ayında üzerime bir kantin
işletmesi aldım. Kantinde çocuklar çalıştığı için Rektör Çalışanların üzerine
işletme vermiyordu çocuklar işsiz kalmasınlar diye kantini benim üzerime
yaptık.
2003 8 Aydan _2007 / 16 mayısına kadar. devam
ettim bu tarihte vergi mükellefliğime son verdim.
Bu süre içinse SGK ya çok işçi pirimi yatırdım.
unuttuğumuz yada zamanında yatıramadığım pirimler için yapılandırma yaptım.
Cezalı
olarak ödedim
2007 mayıs 16 mayıs kantini Elimizden alınca
rektörlük.aynı tarihte kapatma
işlemlerini bitirdim.
O akşam evime SSK dan yine borç kağıdı geldi 2004
yılından kalan borç bulmuşlar. Onuda ödedim. Ve emekli olduğum halde donuma
kadar soyduklarını oradaki yetkililere söyledim.
Bu
işletmede vergi mükellefi olarak göründüm işletme kağıt üzerinde benimdi ben
sanayide işçi olarak çalışmaya devam ettim. ve bu süreler çalıştığım iş
yerinden destek pirimim ödendi
bu gün SGK dan bana gelen Borç karşısında saşkına
döndüm benden çalıştığım iş yerinden kesilen Destek pirimi yok sayılıyor.
Ödediğim
destek pirimi için ne yapabilirim, diye yetkililere sordum onun üzerine su
içmemi söylediler
ülkemizde emekliler genel olarak hayat
şartlarının zorluğu ve emekli aylıklarının düşük olması gibi sebeplerle
çalışmalarını sürdürürler.
Gelişmiş Batı ülkelerinde
emekliler, aldıkları maaş ile hayatlarının son yıllarını huzur içinde
geçirirler.
Sinema, tiyatro, konser, müze, hobi, spor,
hafta sonları dışarıda bir akşam yemeği vb. gibi sosyal etkinliklere rahatlıkla
bütçe ayırabilirlerken, her yıl yabancı bir ülkede bile düzenli tatil de
yapabilirler.
Bizdeki
emeklilerde Donlarına kadar soyulurlar. Mezarlarına çıplak ve sürünerek
giderler maşında bir kartal bekler öldüğünde leşini kapmamak için. Emekli
cesedini leş yiyicilere kaptırmadan toprağa saklanma uğraşındadır. İşte tam bu
sırada sırtından kefeni leş yiyici tarafından çalınır…
Ülkemizde İnsan Çeşitli ayrımlara maruz kalır
Örneğin sanayiden emekli olanlar askari ücretten emekli oldukları için alacakları
680 tl para. Bu parayla geçinmek bir yana açlıktan anca ölünür.
Kamudan Emekli olanların maaşları 2000 tl den
başlar ve yukarıya doğru gider. Askari ücretli emekliler ile bu Emeklileri aynı
potaya kaoyuyorlar.
Hiç değilse destek pirimine bir sınır koyun
mağdur olanlar daha fazla maadur olmasınlar. 1800 tlnin üzerinde maaş
alanlardan destek pirimi isteyin..
Eski emekliler 960tl alıyor yeni emekliler 680tl
bu insanları bu duruma düşüren devlet çalışır iken sahip çıkmadığı bu
insanlara. Emekli olduktan sonra açlıktan ölsünler diyerek çalıştıklarında
kazançlarının %32 sini elinden alıyor. Birde bu insanları potansiyel suçlu
sıfatıyla görüyor.
Ülkemdeki bu adaletsizlik kalkmadıkca
Emeklilerimiz kefensiz mezara girmeye devam edecekler…..
İŞTE ÜLKEMİZDE ASKARİ ÜCRETLİ EMEKLİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder